top of page

Cinsel Mitler - 3

Cinselliğin kendisini anlayabilmek adına cinsellik hakkında öne sürülen bilgilerin doğruluğunu test etmek son derece önemlidir. Uzun zaman doğru olarak bildiğimiz çoğu şey belki de cinsel haz alma yolunda en büyük engellerimizi oluşturmuştur. Cinsel mitler serimizin üçüncü bölümünde de bu yanlışları düzeltmeye devam ediyoruz.


1. “Erkekler kadınlara nasıl zevk vereceğini bilirler.”

Cinsellik söz konusu olduğunda her iki tarafta eşit sorumluluklara sahiptir. Kişinin zevk verebilmesi ve alabilmesi için cinsel anatomi hakkında bilgi edinmesi son derece önemlidir. Aynı zamanda kişinin deneyimli olması bir kadına zevk verebileceği anlamına gelmez [1]. İnsanların cinsel arzuları ve istekleri zaman zaman değişiklik gösterebilir. Partnerlerin cinsellik hakkında şeffaf bir şekilde birbirleriyle iletişim kurmaları bu açıdan büyük önem taşımaktadır.


Sağlıklı bir birliktelikte, kişilerin nelerden hoşlandıklarını ifade etme konusunda özgür hissetmeleri gerekir. Her bireyin zevk unsurları birbirinden farklı olabilir. Bu nedenle erkeklerin cinsellik konusunda hakimiyet sahibi olmaları ve nasıl zevk vereceği konusunda doğuştan gelen bir yeteneğe sahip oldukları konusundaki inanç yanlıştır. Yanlış olmasıyla birlikte erkeklere yüklenmiş kültürel bir sorumluluk haline gelmiştir [2]. Kişi cinsel işlev sorunları yaşadığı takdirde suçluluk hissedebilir [1, 2].


2. “Mastürbasyon kirli ve zararlıdır.”


En yaygın cinsel mitlerden sadece biridir. Bu ifade kişide utanç ve suçluluk duygularını ön plana çıkartır [3]. Mastürbasyonu normalleştirmek yerine zararlı ve yapılmaması gereken bir şey olarak düşünülmesine yol açar. Oysa ki mastürbasyon, kişinin kendi bedenini tanıması ve cinsel haz alabilmesi için önemlidir. Mitlerin aksine, mastürbasyonun herhangi fiziksel bir yan etkisi bulunmamaktadır [3].



Mastürbasyon aynı zamanda solo seks olarak ifade edilebilir. Mastürbasyon yapan kişi kendi bedenini keşfeder ve bu keşif sürecinde beden farkındalığı geliştirir. Bu sebeple mastürbasyon aslına bakılırsa insanların daha sağlıklı bir cinsel hayata sahip olmalarını sağlamaktadır. Bedeninizi ve nelerden hoşlanıp hoşlanmadığınızı mastürbasyon sayesinde öğrenebilirsiniz. Bu sayede potansiyel partnerlerinizle daha sağlıklı ve açıklayıcı bir şekilde iletişim kurabilirsiniz.


Mastürbasyonun rahatlatıcı etkileri olduğu da ayrıca bilinmektedir. Uyku kalitesinde artış ve kas gevşemesine sağladığı destek bu etkiler arasında yer almaktadır [3]. Ayrıca 2019 yılında yapılan iki çalışmaya göre, vibratör kullanan kişilerin genel anlamda cinsel deneyimlerinde olumlu gelişmeler olduğu ortaya çıkmıştır [3].


3. “Dokunma, okşama, öpüşme vb. tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşme ile sonuçlanmalıdır.”


Dokunma, okşama ve öpüşme gibi fiziksel yakınlaşmalar en az cinsel birleşme kadar önemlidir. Partnerlerin temas yoluyla birbirleriyle iletişim kurmalarına yardımcı olur. Cinsel birleşme öncesi yakınlaşma cinsel hazzı artırır. Cinselliğin amacı haz almaktır ve bu cinsel birleşmenin gerçekleşmesini gerektirmez. Partnerlerin birbirlerine gülümsemesi dahi partnerler arası yakınlığı arttıran faktörler arasında yer almaktadır.



4. “Cinsel birleşme sırasında fantezi kurmak yanlıştır.”


Cinsel birleşme esnasında fantezi kurmanın doğru olmadığı düşüncesi sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Oysa ki bu son derece yanlıştır. Bu mit nedeniyle kişiler utanç duygusu yaşayabilirler. Cinsel uyarılma sadece fiziksel temas aracılığıyla gerçekleştirilen bir durum değildir. Kişinin hayal ettiği fantaziler de bu sürece büyük oranda katkı sağlamaktadır [4].


Ayrıca cinsel fantezilerde partnerlerin farklı olması ve olağan cinsel ilişki tarzından farklı olması kişinin kendinde suçluluk hissi uyandırabilir [4]. Bu noktada hatırlatılması gereken şey şudur ki bir kişinin cinsel fantezi kurması, bunu gerçek hayatta da istiyor olduğu anlamına gelmeyebilir [4]. Fantezi içeriklerinin farklı ve hayal gücüne dayalı olması son derece yaygın bir durumdur.


5. “Cinsellik içgüdüseldir, öğrenilmez.”


Cinsellik hakkında keşfedilecek yeni bir şey olmadığına dair yanlış bir inanış hakimdir. Evet, cinselliğin içgüdüsel ve biyolojik bir temeli vardır. Ancak cinsel tutum öğrenerek zenginleşen bir davranış kümesidir [5].



Ayrıca unutulmamalıdır ki insanların kendi bedenlerini ve partnerlerinin bedenlerini tanıma yolculuğu dinamik bir yolculuktur. Her zaman yeni bir şey vardır ve bunları bilmek için öğrenmek gerekir.


Kaynaklar


bottom of page