Vulvalı bireylerde doğdukları andan itibaren belirli sayıda yumurta hücresi bulunmaktadır, yani vücut yaşam sırasında yeni yumurta hücresi üretmez [1]. Ergenlikle birlikte her ay olgunlaşan yumurta hücresi vücuttan atılmaya başlar ve bu süreç menstrüasyon döngüsü olarak tanımlanır. Menstrüasyonun başlaması ile birlikte zamanla vücuttaki yumurta hücrelerinin sayısı ve beraberinde doğurganlık azılır ve ardından sona erer. Yaşın ilerlemesiyle menstrüasyonun sona ermesi, yani menopoz dönemine girmek doğal bir süreçtir. Menopoz, genellikle 45-55 yaş aralığında görülür [2] ve bir kişinin menopoz sürecine girdiğini söylemek için en az 1 yıl regl olmamış olması gerekir [3]. 40 yaşından önce menopoz sürecinin deneyimlenmesi “erken menopoz” olarak adlandırılır ve her 100 kadından 1’inde erken menopoz görülür [2].
Menopoz süreci üç döneme ayrılır. Bunlar perimenopoz, menopoz ve postmenopoz dönemleridir. Perimenopoz dönemi, menopoz öncesi dönem olarak da tanımlanabilir. Kişinin son reglinden daha önce başlayan perimenopoz dönemi yaklaşık dört yıl sürer [1]. Bu dönemde, menstrüasyon düzensizleşmeye ve yumurta hücrelerinin işlevi azalmaya başlar, sıcak basması ve vajinal kuruluk gibi bazı yan etkiler de deneyimlenebilir [1,4]. Kişinin son reglini olmasının üzerinden on iki ay geçmesiyle de menopoz dönemi başlamış olur [1,4]. Postmenopoz ise menopozdan sonraki yılları kapsamaktadır. Ayrıca, menopoz ile birlikte kişide kemik erimesi ve kalp rahatsızlıkları riski artmaktadır [1,4] bu nedenle menopoz sonrasında sağlığa dikkat etmek daha çok önem kazanmaktadır.
Kaynaklar