Cinsel uyarılma esnasında vücudumuzda neler salgılanır? Ne gibi değişiklikler gözlemlenir? Uyarılmaya neler sebep olmaktadır? Gelin bu soruları cevaplamadan önce bu süreçte hangi yapıların görev aldığına bir bakalım. Cinselliğin ortaya çıkmasındaki temel yapı beyin olarak bilinmektedir. Hipotalamus ve limbik sistem cinsel işlev ile ilişkilendirilir. Cinsel istek ve motivasyonla ilişkili dopamin nörotransmitteri başta olmak üzere kadın ve erkekte salgılanan birtakım hormonlar üzerinden bu süreç yönetilmektedir [1].
Uyarılmayı tanımlarken merkezi ve periferik isimli iki ayrı bileşenden bahsedilir. Kişinin tahrik olmasıyla ortaya çıkan merkezi uyarılmanın ardından, bu mesaj beyinden itibaren nörotransmitterler aracılığıyla genital organlara taşınır. Genital organlardaki periferik uyarılma kadınlarda kabarma ve vajinal ıslanma, erkeklerde ise ereksiyon şeklinde görülmektedir [1].
“Uyarılma esnasında vücutta neler oluyor?” sorusunu yanıtlamak içinse kadın ve erkeğin cinsel yanıt döngüsüne bakmak gerekir. İstek, uyarılma, plato, orgazm ve çözülme olarak adlandırılmış beş evrede gerçekleşen döngünün her bir evresinde farklı fizyolojik tepkiler gözlemlenmektedir [2].
İstek evresi, bireylerin cinsel arzu ve istek duyduğu, buna yönelik motivasyonun birbirleriyle kurdukları iletişim ve davranışlar üzerinden oluşturulan evredir [2,3].
Uyarılma evresinde, cinsel uyaranlara verilen fizyolojik tepkilerimiz ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda bu tepki vajinada ıslanma (lubrikasyon) ve cinsel organın kabarması, erkeklerde peniste sertleşme şeklinde gözlemlenmektedir. Uyarılmanın uzunluğu ve devamlılığı, farklı uyaranların (gerginlik, stres vb. dış etkenler) etkisinden dolayı azalsa bile uyarılma tekrar sağlanabilir [2,3].
Plato evresi, cinsel uyarılmanın artarak kan akışının cinsel organlarda hızlandığı evredir. Erkeklerde bu evrede renksiz, sperm içermeyen bir sıvı gözlemlenmektedir. Erken boşalma durumunda bu evre kısalabilir [2,3].
Orgazm evresi, boşalmanın gerçekleştiği ve hazzın en yoğun yaşandığı evre olarak tanımlanmaktadır. Cinsel organlarla birlikte çevresindeki yapılarda kasılmalar hissedilmektedir. Hissedilen ritmik kasılmaların şiddeti yaşanan hazza göre değişmektedir [2,3].
Çözülme evresi, cinsel organların uyarılmadan önceki ilk hallerine döndüğü son evredir. Bu evreden sonra kadınlar yeniden uyarılma ile orgazm olabilirken, erkeklerin yeniden cinsel uyarılma için belli bir sürenin geçmesine ihtiyaç duydukları belirtilmektedir. Sadece erkeklerde gözlemlenen cinsel isteğin azaldığı ve penisin cinsel uyarana tepkisiz kaldığı çözülme sonrası gözlemlenen bu evre yanıtsız evre (refrakter dönem) olarak tanımlanmaktadır [2,3].
Kaynaklar
[1] İncesu, C. (2004). Cinsel işlevler ve cinsel işlev bozuklukları. Klinik Psikiyatri Dergisi, 7(3), 3-13.
[2] Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği. Bilgilendirme Dosyası-5. Erişim adresi https://www.cetad.org.tr/yayinlar/list/37/kadin-cinselligi
[3] Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği. Bilgilendirme Dosyası-6. Erişim adresi https://www.cetad.org.tr/yayinlar/list/40/erkek-cinselligi
[4] Büyükkayacı-Duman, N. (2019). Cinsel sağlık. Nobel Tıp Kitabevleri, 17-19.